İngiltere ve Dubai’de Konut Yatırımı: Kapsamlı Bir Karşılaştırmalı Analiz

Bu rapor, konut yatırımcıları için Birleşik Krallık (BK) ve Dubai emlak piyasalarının kapsamlı bir karşılaştırmasını sunmaktadır. Her iki pazarın mevcut durumunu, gelecekteki eğilimlerini, yatırım avantajlarını ve dezavantajlarını derinlemesine incelemektedir. Analiz, kira getirileri, sermaye değer artışı potansiyeli, vergilendirme rejimleri, başlangıç maliyetleri, oturum izni olanakları ve hukuki çerçeveler gibi temel yatırım kriterleri üzerinden yapılmaktadır. Birleşik Krallık, köklü hukuki yapısı ve istikrarlı ancak daha mütevazı getirileriyle öne çıkarken, Dubai yüksek kira getirileri, güçlü sermaye değer artışı ve cazip vergi avantajlarıyla dinamik bir büyüme pazarı sunmaktadır. Her iki pazarın da kendine özgü riskleri ve fırsatları bulunmaktadır. Rapor, farklı yatırımcı profillerine yönelik stratejik tavsiyelerle sonuçlanarak, bilinçli karar alma süreçlerine katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.

Giriş: Küresel Gayrimenkul Yatırımında Stratejik Seçimler

Günümüz küresel ekonomisinde, gayrimenkul yatırımı giderek daha fazla uluslararası bir boyut kazanmaktadır. Yatırımcılar, portföylerini çeşitlendirmek, riskleri dağıtmak ve daha yüksek getiriler elde etmek amacıyla farklı coğrafyalardaki fırsatları değerlendirmektedir. Bu bağlamda, Birleşik Krallık ve Dubai, hem köklü hem de yükselen piyasalar olarak uluslararası yatırımcıların dikkatini çekmektedir. Birleşik Krallık, uzun süredir devam eden istikrarı ve şeffaf hukuki yapısıyla bilinirken, Dubai son yıllarda gösterdiği hızlı büyüme, cazip vergi politikaları ve yaşam kalitesiyle öne çıkmaktadır. Bu raporun amacı, konut yatırımcılarının Birleşik Krallık ve Dubai’deki fırsatları objektif ve veriye dayalı bir şekilde karşılaştırmasına olanak tanımaktır. Piyasa dinamiklerinden vergilendirme yükümlülüklerine, hukuki korumalardan oturum izni avantajlarına kadar geniş bir yelpazede sunulan bu karşılaştırmalı analiz, yatırımcıların kendi hedeflerine en uygun stratejik kararları almalarına yardımcı olmayı hedeflemektedir.

1. Birleşik Krallık Konut Piyasası: Derinlemesine Bir İnceleme

Bu bölüm, Birleşik Krallık konut piyasasının kapsamlı bir genel görünümünü sunmakta, mevcut durumunu, tarihsel performansını ve gelecekteki projeksiyonlarını detaylandırmanın yanı sıra, uluslararası yatırımcılar için avantaj ve dezavantajlarını derinlemesine incelemektedir.

1.1. Mevcut Piyasa Manzarası ve Gelecek Görünümü (2024-2025 Eğilimleri)

Birleşik Krallık konut piyasası, küresel yatırımcılar için uzun süredir cazibe merkezi olmuştur ve 2025’e doğru çeşitli performans ve eğilimler sergilemektedir. Ülke Çapında Konut Fiyatları, 1991’den 2025’e kadar ortalama 298.59 puan olarak gerçekleşmiş, Ağustos 2022’de 546.10 puanla tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmıştır. Ekonometrik modellere göre, uzun vadede konut fiyatlarının 2026’da yaklaşık 572.44 puan ve 2027’de 585.03 puan civarında seyretmesi beklenmektedir. Halifax Konut Fiyat Endeksi (Yıllık) Haziran 2025 için %2.50, Ulusal Konut Fiyatları (Yıllık) ise Temmuz 2025 için %2.40 olarak öngörülmektedir.

Zoopla tarafından Haziran 2025’te yayınlanan verilere göre, Birleşik Krallık’taki ortalama konut fiyatı 268.400 £ olup, geçen yıla göre %1.3’lük mütevazı bir artış göstermiştir. Ancak, fiyat artışları ülke genelinde önemli farklılıklar göstermektedir. Galler, İskoçya ve İngiltere’nin kuzey bölgelerinde yıllık %2-3 gibi daha hızlı bir büyüme görülürken, Kuzey İrlanda’da düşük başlangıç noktası nedeniyle %6.1’lik daha da yüksek bir artış kaydedilmiştir. Buna karşılık, İngiltere’nin güneyi, Londra dahil, %1’in altında daha yavaş bir büyüme sergilemektedir (Güneydoğu ve Londra’da %0.2, Doğu İngiltere’de %0.8). Bu durum, Birleşik Krallık’taki gayrimenkul piyasasının tek bir bütün olarak ele alınamayacağını, bölgesel farklılıkların yatırım stratejileri için kritik önem taşıdığını ortaya koymaktadır. Yatırımcıların, genel “Birleşik Krallık yatırımı” perspektifinin ötesine geçerek ayrıntılı bölgesel analizler yapmaları gerekmektedir. Sermaye değer artışı potansiyeli, geleneksel olarak gözde ancak şu anda doygunluk yaşayabilecek Londra gibi pazarlar yerine, tarihsel olarak daha uygun fiyatlı ve yüksek talep gören bölgelerde (örneğin Kuzey bölgeleri) daha yüksek olabilir. Bu, değer ve büyümenin nerede bulunabileceğine dair bir değişimi işaret etmektedir.

Piyasa dinamikleri açısından, alıcı talebi ve anlaşmalı satışlar bir yıl öncesine göre önemli ölçüde artmıştır; Temmuz 2025’te alıcı talebi %11, anlaşmalı satışlar ise %8 yükselmiştir. Ayrıca, piyasada rekor sayıda konut bulunmaktadır. Konut alımları için ipotek onayları Haziran 2025’te bir yıl öncesine göre %6 artış göstermiştir. Ancak, İngiltere’deki konut inşaat başlangıçları 2025’in ilk çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %9 düşüş göstermiş, ancak bir yıl öncesine göre %22 artış kaydetmiştir. Tamamlanan konut sayısı da hafif bir düşüş yaşamıştır. Bu durum, talep göstergelerinde artış olmasına rağmen, yeni arzın sınırlı kaldığını göstermektedir.

Zoopla, 2025 için konut fiyat artışı tahminini +%2’den +%1’e düşürmüş, bunu piyasadaki konut arzının artması ve ipotek oranlarının beklenenden yüksek seyretmesiyle açıklamıştır. İpotek oranlarının %4-5 seviyelerinde kalması beklenmektedir. CBRE, enflasyonun 2025 başlarında İngiltere Merkez Bankası’nın %2 hedefine ulaşmasını ve 2024’ün ikinci yarısında faiz indirimi beklentilerini öngörmektedir. CBRE ayrıca, piyasa normalleştikçe 2025’te gayrimenkul yatırım faaliyetlerinin kademeli olarak artmasını beklemektedir. JLL’nin 2025 ilk çeyrek raporu, Birleşik Krallık’taki konut yatırımlarının 9 milyar sterlini aştığını göstermektedir; ancak bunun 6 milyar sterlini Savunma Bakanlığı’nın işçi konutlarını tek seferlik satın almasından kaynaklanmaktadır. Bu büyük işlem hariç tutulduğunda, yatırım seviyeleri 2024 ilk çeyrek ve beş yıllık ortalamalarla tutarlı kalmıştır, bu da piyasada istikrarlı bir temel eğilimin varlığına işaret etmektedir. Kiralık Konut (Build-to-Rent – BTR) sektörü, bu büyük anlaşma dışında bile en aktif sektör olmaya devam etmiş ve çok aileli konut segmentinde belirgin bir faaliyet artışı yaşanmıştır.

Bu veriler, Birleşik Krallık piyasasının “genel olarak dengede” olduğunu göstermektedir. Yüksek talep, ipotek oranlarının yüksek kalması nedeniyle satın alınabilirlik sorunları ve mevcut konut arzının artmasıyla dengelenmektedir. Bu durum, sermaye değer artışının mütevazı kalacağını ve kira gelirinin genel yatırım getirisi içinde daha önemli bir bileşen olacağını düşündürmektedir. Ayrıca, sürdürülebilirlik kaygılarının “kaliteye yönelimi” tetiklemesi, eski ve enerji verimliliği düşük mülklerin daha yüksek yükseltme maliyetleri veya değer kaybı riskiyle karşılaşabileceğini, bunun da yatırım riskine yeni bir katman eklediğini göstermektedir.

1.2. Yatırımcılar İçin Avantajlar: İstikrar, Talep ve Büyüme Potansiyeli

Birleşik Krallık piyasası, yerleşik yapısı ve sağlam talep faktörleri sayesinde yatırımcılar için birçok cazip avantaj sunmaktadır.

  • Tutarlı Kira Geliri ve Sermaye Değer Artışı: Birleşik Krallık’ta gayrimenkul yatırımı, tutarlı kira geliri ve uzun vadeli sermaye değer artışı potansiyeli sunmaktadır. Son sermaye artışı tahminleri mütevazı olsa da , tarihsel olarak Birleşik Krallık’taki emlak değerleri, özellikle Manchester (on yılda %86 fiyat artışı) ve Birmingham (aynı dönemde %60 fiyat artışı) gibi önemli kentsel dönüşüm bölgelerinde tutarlı artışlar göstermiştir.
  • Güçlü Kira Talebi: Özellikle kentsel merkezlerde, artan konut fiyatları nedeniyle ev sahibi olmanın zorlaşmasıyla birlikte kiralık konutlara olan yüksek talep, istikrarlı doluluk oranları ve gelir akışları sağlamaktadır. Bu durum, yüksek borçlanma ve inşaat maliyetlerinin neden olduğu “geliştirme faaliyetlerindeki eksiklik” ile de desteklenmekte ve güçlü kira artışlarına katkıda bulunmaktadır.
  • Portföy Çeşitlendirmesi ve Enflasyona Karşı Koruma: Gayrimenkul, hisse senedi piyasası oynaklığından değerli bir çeşitlendirme imkanı sunar ve kira ile mülk değerlerinin enflasyonla birlikte artma eğiliminde olması nedeniyle enflasyona karşı bir koruma görevi görür.
  • Kaldıraç Fırsatları: Yatırımcılar, satın alma güçlerini artırmak için ipotek finansmanını kullanabilir, bu da daha fazla mülke veya daha yüksek değerli varlıklara yatırım yapmalarına olanak tanıyarak potansiyel getirileri maksimize edebilir.
  • Köklü Hukuk Sistemi: Birleşik Krallık, mülkiyet haklarının korunması ve uygulanabilirliği konusunda güven veren, yüzyıllara dayanan istikrarlı bir hukuk sistemine sahiptir. Bu sistem, kapsamlı tapu devri süreçleri, devlet garantili Tapu Sicili kaydı ve sağlam sözleşme hukuku korumalarını içermektedir.

1.3. Dezavantajlar ve Zorluklar: Maliyetler, Düzenleyici Yükler ve Piyasa Nüansları

Birleşik Krallık piyasası, avantajlarına rağmen, özellikle uluslararası yatırımcılar için belirli zorluklar sunmaktadır.

  • Yüksek Başlangıç Maliyetleri: Birleşik Krallık’ta gayrimenkul yatırımı, önemli peşin ödemeler gerektirmektedir. Yatırım amaçlı mülkler için depozito gereksinimleri genellikle mülk değerinin %25’i veya daha fazlasıdır; buna ek olarak yasal ücretler, damga vergisi ve potansiyel yenileme maliyetleri de eklenmektedir.
  • Artan Düzenleme ve Vergilendirme: Son hükümet önlemleri, ev sahipleri için daha sıkı düzenlemeler getirmiştir; bunlar arasında enerji verimliliği için EPC (Enerji Performans Sertifikası) gereksinimleri, İnsana Yakışır Konut Standardı ve Kiracılar Hakları Yasası bulunmaktadır. Bu düzenlemeler, ev sahipleri için sorumlulukları ve potansiyel maliyetleri artırmaktadır. Bu durum, ev sahiplerinin kâr marjlarının daralmasına yol açmıştır. Karmaşık ve sürekli değişen düzenleyici ortam nedeniyle, piyasada gezinmek için “profesyonel destek ağlarına” olan ihtiyaç artmaktadır, bu da işletme maliyetlerini yükseltmektedir. Bu durum, Birleşik Krallık piyasasının istikrar sunmasına rağmen, pasif yatırımcılar veya maksimum net getiriye öncelik verenler için daha az çekici hale gelmesine neden olmaktadır.
  • Piyasa Oynaklığı ve Ekonomik Faktörler: Gayrimenkul piyasası, faiz oranları, resesyon, istihdam seviyeleri ve tüketici güveni gibi faktörlere karşı hassastır. Uzun süreli ekonomik gerilemeler, mülk fiyatlarında düşüşlere ve önemli kayıplara yol açabilir. Yüksek oranlarla sabit faizli ipoteklerin devam eden devri, hane halkı gelirleri ve tüketim için bir risk oluşturmakta, bu da piyasa büyümesini olumsuz etkileyebilmektedir.
  • Ev Sahibi Sorumlulukları ve Riskleri: Ev sahibi olmak, mülk bakımı, yasal uyumluluk ve boşluk dönemleri, ödenmeyen kiralar veya mülk hasarı gibi kiracı sorunlarını yönetme dahil olmak üzere önemli sorumlulukları beraberinde getirir. Bir mülk yöneticisi kiralamak bu riskleri azaltabilir, ancak ek bir maliyetle.

1.4. Yerleşik Olmayan Yatırımcılar İçin Vergilendirme: Damga Vergisi, Sermaye Kazancı ve Gelir Vergisi

Birleşik Krallık’ın vergi rejimini anlamak, net getirileri önemli ölçüde etkilediği için yerleşik olmayan yatırımcılar için kritik öneme sahiptir.

Tablo 2: Birleşik Krallık’ta Yerleşik Olmayanlar İçin Emlak Vergilendirmesi

Vergi TürüUygulanabilir Oranlar/KurallarYerleşik Olmayanlar İçin Notlar
Damga Vergisi (SDLT)Standart oranlar + %2 yerleşik olmayan ek ücret + %3 ek konut ek ücreti. Örnek: 850.000 £’luk bir mülk için 49.500 £.İşlemden sonraki 12 ay içinde BK ikamet şartlarını karşılarsa %2 ek ücretin iadesi mümkündür.
Sermaye Kazancı Vergisi (CGT)Bireyler için %18 (temel oran) / %24 (yüksek oran). Yıllık muaf tutar 3.000 £ (2025/26).Kazançlar tamamlanmadan sonraki 60 gün içinde beyan edilmeli ve ödenmelidir. Esas Konut Muafiyeti (PPR) genellikle sadece kiralama amaçlı kullanılan mülkler için geçerli değildir.
Kira Geliri VergisiYerleşik Olmayan Ev Sahipleri Programı (NRLS) geçerlidir. HMRC izin vermedikçe, kiralama acenteleri kira gelirinden vergi kesintisi yapar. Yerleşik olmayan şirketler için kira gelirinde %20 sabit oran.Brüt gelir almak için NRLS başvurusu yapılabilir.
Belediye Vergisi (Council Tax)Yerel yönetim ve mülkün 1991’deki tahmini değerine (A-H/I bandı) göre değişir.Mülk boşsa sahibi sorumludur. 12 aydan uzun süre boş kalan mülkler için ek ücret uygulanabilir.

1.5. Hukuki Çerçeve ve Yatırımcı Koruma Mekanizmaları

Birleşik Krallık, mülkiyet için sağlam bir hukuki ortam sunarak uluslararası alıcılar için önemli korumalar sağlamaktadır.

  • Yabancılar İçin Mülkiyet Yasaları: Birleşik Krallık’ta yabancıların mülk satın almasına ilişkin yasal kısıtlama bulunmamaktadır, uyruğuna bakılmaksızın herkes mülk edinebilir. Ancak, yabancı alıcılar daha sıkı kimlik kontrollerine tabi tutulabilir.
  • Oturum İzni Etkileri: Birleşik Krallık’ta mülk satın almak, doğrudan kalıcı oturum izni veya vatandaşlık hakkı vermemektedir. Yatırımcıların Birleşik Krallık’ta yaşamak istemeleri halinde, diğer kriterlere dayalı uygun vizelere başvurmaları gerekmektedir.
  • Yatırımcı Koruması: Birleşik Krallık hukuk sistemi, yüzyıllara dayanan gelişimi, istikrarı ve sürekliliği ile karakterize edilir ve mülkiyet hakları için derin temeller sunar. Ortak hukuk sistemi, yargısal emsallere vurgu yaparak öngörülebilir sonuçlar yaratır.
    • Kapsamlı Hukuki Çerçeveler: Tapu devri süreci, mülkiyetin doğrulanması ve kısıtlamaların belirlenmesi için avukatlar tarafından kapsamlı araştırmalar ve durum tespiti yapılmasını içerir. HM Land Registry’ye yapılan tapu kaydı, devlet garantileriyle desteklenen kalıcı, kamuya açık bir mülkiyet kaydı sağlar. Sözleşme hukuku korumaları, mülk işlemlerinin üzerinde anlaşılan şartlara göre ilerlemesini sağlar ve ihlaller için yasal yollar sunar.
    • Anlaşmazlık Çözümü: Birleşik Krallık, gayrimenkul anlaşmazlıklarının çözümü için mahkemeler ve tribünler aracılığıyla dava açma, yanı sıra arabuluculuk, tahkim ve uzman belirlemesi gibi alternatif anlaşmazlık çözümü (ADR) yöntemleri de dahil olmak üzere yerleşik mekanizmalar sunmaktadır. Uzman emlak anlaşmazlığı avukatları, yabancı mülk sahiplerine bu süreçlerde yardımcı olabilir ve genellikle dava açmaktan kaçınmayı hedefler.
    • Güvenlik Mekanizmaları: Gayrimenkul destekli yatırım planları için güvenlik önlemleri arasında şirket varlıkları üzerinde yüzen ipotekler, bağımsız güvenlik mütevellileri, varlık destekli teminatlar ve profesyonel saklama hizmetleri bulunmaktadır. Mülk türleri arasında çeşitlendirme ve profesyonel destek ağları (avukatlar, muhasebeciler, mülk yöneticileri) risk yönetimi için kritik öneme sahiptir.

2. Dubai Konut Piyasası: Yükselen Bir Güç Merkezi

Bu bölüm, Dubai konut piyasasının dinamiklerini, hızlı büyümesini, benzersiz avantajlarını ve yabancı yatırımcılar için içerdiği riskleri inceleyecektir.

2.1. Mevcut Piyasa Dinamikleri ve Büyüme Projeksiyonları (2024-2025 Eğilimleri)

Dubai’nin gayrimenkul piyasası dikkat çekici bir büyüme yaşamış ve dinamik bir küresel yatırım merkezi olarak konumlanmıştır. 2025 itibarıyla Dubai’deki ortalama konut fiyatı yaklaşık 760.000 dolardır. Piyasa son yıllarda önemli bir büyüme ve gelişme göstermiştir. Dubai’deki mülk değerleri Haziran 2025 itibarıyla yıllık bazda yaklaşık %14 artmıştır. 2024’te Dubai’nin gayrimenkul sektörü, işlem hacminde %36, değerde ise %20’lik kayda değer bir büyümeyle tarihi 761 milyar AED’lik işlem hacmi kaydetmiştir. 2025’in ilk yarısında, konut sektöründe işlem hacimleri yıllık bazda %23 artarak toplam satış değeri 270 milyar AED’ye ulaşmıştır. Savills Dubai Prime Konut Raporu 2025, 2024’ün hem işlem hacimlerinde hem de sermaye değerlerinde dördüncü ardışık büyüme yılı olduğunu vurgulamaktadır.

Lüks ve ultra lüks mülkler, küresel çaptaki yüksek net değerli bireylerden gelen taleple en önemli fiyat artışlarını yaşamıştır. Başbakanlık ve lüks segmentler son iki yılda %40’ın üzerinde fiyat artışları kaydetmiştir. Dubai önümüzdeki birkaç yıl içinde piyasaya 120.000 yeni birim sürmeyi planlamaktadır, bu da yeni fırsatlar sunarken arz-talep dengesini de etkileyebilir. Piyasa, sakinlerinin çoğunluğunu oluşturan gurbetçi nüfusa büyük ölçüde bağımlıdır. Uluslararası yatırımcılardan güçlü bir talep gözlemlenmekte olup , BAE’nin 2025’te rekor sayıda milyoner göçmen çekmesi beklenmekte, bu da özellikle lüks ve off-plan sektörlerdeki talebi daha da artırmaktadır.

Analistler, Dubai’nin emlak piyasasının bir “balon” riski olmadan büyüdüğünü ve UBS’nin piyasayı “adil değerli piyasa” olarak derecelendirdiğini belirtmektedir. Piyasanın, yabancı sermaye akışı ve küresel istikrarsızlık arayışı gibi eğilimlerle önümüzdeki yıllarda büyüme seyrini sürdürmesi beklenmektedir. BAE ekonomisinin 2025’te %5.1 büyümesi öngörülmektedir; bu büyüme petrol üretimindeki toparlanma, stratejik ticaret girişimleri ve gelişen turizm sektörü tarafından desteklenmektedir. Dubai Ekonomik Gündemi D33, Dubai’yi 2033 yılına kadar dünyanın ilk üç kentsel ekonomisinden biri yapmayı ve GSYİH’sını ikiye katlamayı hedeflemekte olup, gayrimenkul sektörü bu hedeflerde kilit bir rol oynamaktadır. Dubai 2040 Kentsel Master Planı, ticari faaliyetlerin daha fazla alana yayılacağı bir “20 dakikalık şehir” inşa etmeyi amaçlamaktadır.

Bu hızlı, veriye dayalı büyüme, “balon” riskinin neredeyse sıfır olduğu yönündeki değerlendirmeler ve hükümetin gelecekteki kalkınmaya yönelik net ve iddialı vizyonu (ekonomik ve kentsel planlama) birleştiğinde, uzun vadeli yatırımcı güveni için sağlam bir temel oluşturmaktadır. Bu durum, Dubai’yi daha döngüsel veya spekülatif patlamalar yaşayan piyasalardan ayırmakta ve daha dirençli, stratejik olarak yönlendirilen bir büyüme yolu olduğunu göstermektedir. Yatırımcılar, bu piyasayı temel ekonomik ve demografik stratejilerle desteklenen bir büyüme alanı olarak değerlendirebilirler.

2.2. Yatırımcılar İçin Avantajlar: Yüksek Getiriler, Vergi Verimliliği ve Oturum İzni Yolları

Dubai, uluslararası gayrimenkul yatırımcıları için son derece cazip kılan benzersiz bir dizi avantaj sunmaktadır.

  • Yüksek Kira Getirileri ve Yatırım Getirisi (ROI): Dubai, Londra da dahil olmak üzere birçok küresel şehre kıyasla sürekli olarak daha yüksek kira getirileri sunmaktadır. Ortalama getiriler yıllık %6 ila %10 arasında değişmekte olup, Jumeirah Village Circle (JVC) veya Business Bay gibi popüler bölgelerde daireler için %9 veya daha fazlasına ulaşabilmektedir. Kısa dönem kiralamalar ise %11-12 gibi daha da yüksek getiriler sağlayabilir.
  • Olağanüstü Vergi Avantajları: Dubai’nin en çekici avantajlarından biri, vergi dostu ortamıdır. Bireysel mülk yatırımcıları için yıllık emlak vergisi, sermaye kazancı vergisi ve kira geliri vergisi bulunmamaktadır. Bu, yatırımcıların net getirilerini maksimize etmelerine olanak tanır. Vergisiz ortam, net getiri profilini temelden iyileştirmekte ve gelir odaklı yatırımcılar için Dubai’yi son derece çekici kılmaktadır. Bu durum, brüt getirilerin yüksekliğiyle birleştiğinde, cazip bir finansal teklif oluşturmakta ve vergi uyumluluğuyla ilişkili idari yükü önemli ölçüde basitleştirerek yatırım sürecini daha akıcı ve gerçek anlamda daha karlı hale getirmektedir.
  • Mülk Yatırımı Yoluyla Oturum İzni Olanakları: Dubai’de mülk yatırımı, doğrudan BAE oturum vizesi almanın bir yolunu sunar.
    • Minimum 750.000 AED (yaklaşık 204.000 ABD Doları) tutarında mülk yatırımı karşılığında 2 yıllık yenilenebilir bir oturum vizesi mevcuttur.
    • Minimum 2.000.000 AED (yaklaşık 545.000 ABD Doları) tutarında yatırımla 10 yıllık Altın Vize alınabilir. Son reformlar, Altın Vize için off-plan alımlara ve ipoteklere izin vermektedir.
    • Bu vizeler, BAE’nin 7 Emirliği’nden herhangi birinde yaşama hakkı tanır ve akrabalara sponsorluk yapma olanağı sunar.

Tablo 4: Dubai Mülk Yatırımcısı Vize Gereksinimleri

Vize TürüMinimum Yatırım (AED/USD)Temel Koşullar
2 Yıllık Oturum Vizesi750.000 AED (~204.000 USD) Mülk sahibi olunmalı (kiralama değil) ; Freehold bölgesinde daire/villa olmalı ; İpotekli ise değerin %50’si ödenmiş olmalı ; Yenilenebilir ; Ülkeyi belirli aralıklarla ziyaret etmeli ; Vatandaşlığa yol açmaz.
10 Yıllık Altın Vize2.000.000 AED (~545.000 USD) Yukarıdaki koşullara ek olarak, off-plan alımlara ve ipotek kullanımına izin verilir.
  • Dünya Standartlarında Altyapı ve Yüksek Yaşam Standardı: Dubai, modern altyapısı, yüksek güvenlik ve emniyet seviyesi ile yüksek bir yaşam standardı sunarak aileler ve bireyler için ideal bir seçimdir. Düşük suç oranları ve sağlam bir hukuk sistemi ile küresel olarak en güvenli şehirlerden biri olarak kabul edilmektedir.
  • Uygun Fiyatlı Lüks: Londra gibi diğer küresel şehirlere kıyasla, Dubai lüks mülkleri daha erişilebilir fiyatlarla sunmakta ve paranın karşılığında daha fazla değer sağlamaktadır. Bir yatırımcının parası, Londra’ya kıyasla Dubai’de neredeyse üç kat daha fazla lüks mülk alanı satın alabilir.
  • Yabancı Yatırımcılar İçin Şeffaf Mevzuat: Dubai’nin gayrimenkul düzenleme yasaları, Dubai Arazi Departmanı (DLD) ve Gayrimenkul Düzenleme Ajansı (RERA) tarafından denetlenmekte olup, şeffaf ve yatırımcı güvenliğine öncelik veren bir yapıya sahiptir. 2002 tarihli Freehold Yasası, yabancılara belirlenmiş freehold bölgelerinde özel izinler olmaksızın mülk satın alma, satma ve kiralama hakkı tanımaktadır.

2.3. Dezavantajlar ve Riskler: Piyasa Oynaklığı, Peşin Maliyetler ve Kültürel Hususlar

Dubai piyasası, son derece cazip olmasına rağmen, zorlukları ve riskleri de beraberinde getirmektedir.

  • Piyasa Oynaklığı ve Aşırı Arz: Son dönemdeki istikrara rağmen, Dubai’nin emlak piyasası küresel ekonomik değişimlere, petrol fiyatlarındaki dalgalanmalara ve hükümet politikalarındaki değişikliklere karşı hassas olabilir. Planlanan 120.000 yeni birim gibi sürekli yeni projelerin piyasaya sürülmesi, bazen talebi aşarak belirli segmentlerde aşırı arza yol açabilir.
  • Yüksek Başlangıç Maliyetleri ve İşlem Ücretleri: Tekrarlayan emlak vergileri olmamasına rağmen, başlangıç maliyetleri önemli olabilir. Bunlar arasında %4’lük Dubai Arazi Departmanı (DLD) devir ücreti (genellikle tamamen alıcı tarafından ödenir), emlakçı komisyonları (genellikle %2 + %5 KDV), kayıt ücretleri ve potansiyel ipotek düzenleme/değerleme ücretleri bulunmaktadır.
  • Döviz Kuru Riskleri: BAE Dirhemi (AED), ABD Doları’na sabitlenmiştir. Ana para birimi ABD Doları olmayan yatırımcılar için, kendi para birimlerinin dolara karşı dalgalanmaları, mülkün etkin maliyetini ve kira gelirlerinin kendi ülkelerine transfer edildiğindeki değerini etkileyebilir.
  • Gurbetçi Nüfusa Bağımlılık: Piyasanın büyük ölçüde gurbetçi nüfusa bağımlı olması, ekonomik gerilemelerin veya göç politikalarındaki değişikliklerin kira talebini ve mülk değerlerini etkileyebileceği anlamına gelir.
  • Off-Plan Mülk Riskleri: Satışların önemli bir kısmı, inşaat gecikmeleri, tasarım veya spesifikasyon değişiklikleri ve nadiren proje iptalleri gibi riskler taşıyan off-plan geliştirmelerden oluşmaktadır. Off-plan projelerine yatırım yapmadan önce geliştiricinin itibarı ve geçmişi hakkında kapsamlı durum tespiti yapmak çok önemlidir.
  • Devam Eden Bakım ve Hizmet Ücretleri: Mülk sahipleri, ortak alanların ve tesislerin bakımı için yıllık hizmet ve bakım ücretlerine tabidir; bu ücretler, özellikle lüks geliştirmelerde önemli olabilir.
  • Sınırlı Vatandaşlık Fırsatları: Mülk sahipliği oturum vizesi verir ancak BAE vatandaşlığına yol açmaz. Çifte vatandaşlık tanınmamaktadır.
  • Kredi Alma Zorlukları: Yabancılar için finansman seçenekleri sınırlı olabilir, çünkü bankalar genellikle saygın devlet kurumlarının ve büyük şirketlerin çalışanlarına kredi vermeyi tercih eder.
  • Kültürel Uyumlar: Dubai, Müslüman bir ülke içinde çok kültürlü bir şehirdir ve hoşgörülü olmasına rağmen, belirli kamusal davranış normları Batı kültürlerinden farklılık gösterebilir.

2.4. Yabancı Yatırımcılar İçin Vergilendirme: Sıfır Vergi Ortamı (anahtar ücretlerle birlikte)

Dubai’nin vergi yapısı, diğer birçok küresel yatırım destinasyonuna göre önemli avantajlar sunan büyük bir çekim merkezidir.

  • Yıllık Emlak Vergisi Yok: Dubai’de gayrimenkul üzerine yıllık emlak vergisi uygulanmamaktadır.
  • Sermaye Kazancı Vergisi Yok: Mülk satışlarından elde edilen karlar, bireyler için sermaye kazancı vergisine tabi değildir.
  • Kira Geliri Vergisi Yok (Bireyler İçin): Hem yerleşik hem de yerleşik olmayan kişiler, kira gelirlerinden gelir vergisine tabi olmadan kazanç sağlayabilirler.
  • Anahtar Ücretler ve Masraflar:

Tablo 3: Dubai’de Yabancı Yatırımcılar İçin Emlak Maliyetleri ve Ücretleri

Ücret/Maliyet TürüYüzde/MiktarNotlar
DLD Transfer Ücreti%4 Genellikle alıcı tarafından ödenir.
Emlakçı Ücretleri%2 + %5 KDV
Tapu Devir Ücreti (Conveyance Fee)6.000 – 10.000 AED
Mülk Değerleme Ücreti2.500 – 3.500 AED + %5 KDV (ipotekler için)
Belediye Konut ÜcretiYıllık kira değerinin %5’i Genellikle kiracının aylık elektrik/su faturasına (DEWA) dahil edilir. Mülk sahibi oturuyorsa veya boşsa, sahibi sorumludur.
KDV (Kısa Dönem/Ticari Kiralamalar İçin)%5 Konut kiralamaları genellikle KDV’den muaftır. Kısa dönem kiralamalar, ev sahibinin yıllık 375.000 AED’den fazla kazanması durumunda %5 KDV’ye tabidir. Ticari mülk satışları ve kiralamaları KDV’ye tabidir.
Yıllık Hizmet ÜcretleriÖnemli olabilir Ortak alanların ve tesislerin bakımı için ödenen yıllık ücretlerdir.
  • Çifte Vergilendirme Anlaşmaları (DTAs): BAE, bireylerin ve şirketlerin aynı gelir üzerinden iki kez vergilendirilmesini önlemek için çok sayıda Çifte Vergilendirme Anlaşması imzalamıştır. Ancak, birçok ülke kendi vatandaşlarını dünya genelindeki gelirleri üzerinden vergilendirdiğinden (örn. ABD vatandaşları), yabancı yatırımcıların kendi ülkelerindeki vergi profesyonellerine danışmaları gerekmektedir.

2.5. Hukuki Çerçeve, Yatırımcı Koruması ve Miras Hukuku

Dubai’nin gayrimenkul hukuku sistemi, özellikle miras alanındaki son reformlarla cazibesini artıran, yatırımcı dostu olacak şekilde tasarlanmıştır.

  • Mülkiyet ve Düzenlemeler: Yabancılar, belirlenmiş freehold bölgelerinde (örneğin Downtown Dubai, Palm Jumeirah, Dubai Marina) kolayca mülk satın alabilir ve burada tam mülkiyet haklarına sahip olurlar. Süreç genellikle geçerli bir pasaporta sahip olmayı, BAE banka hesabı açmayı ve RERA’ya kayıtlı bir emlakçıyla çalışmayı içerir.
  • Yatırımcı Koruması: Dubai Arazi Departmanı (DLD) ve Gayrimenkul Düzenleme Ajansı (RERA), yatırımcı güvenliğine öncelik veren şeffaf gayrimenkul düzenleme yasalarını denetlemektedir.
    • Anlaşmazlık Çözümü: DLD’nin yargı kolu olarak 2013 yılında kurulan Kira Anlaşmazlık Çözüm Merkezi (RDC), Dubai ve serbest bölgelerindeki kiracılar ve ev sahipleri arasındaki tüm kira anlaşmazlıklarını ele almaktadır. RDC, doğruluk, tarafsızlık ve şeffaflığı hedeflemekte ve hukuki tavsiye ile taslak yargı kararları için “Smart Judge” uygulaması gibi araçlar sunmaktadır.
  • Yabancılar İçin Miras Hukuku:
    • BAE’deki miras yasaları, İslami Şeriat Hukuku ilkelerine dayanan Federal Yasa tarafından yönlendirilmektedir.
    • Son Reformlar (41 Sayılı Kanun, 2022): Bu önemli reform, Müslüman olmayan bireylerin vasiyetlerinde varlıklarının nasıl dağıtılacağını seçmelerine olanak tanıyarak, kendi ülkelerinin miras yasalarını takip etmelerine imkan vermektedir. Bu, daha önce gurbetçi yatırımcılar için bir endişe kaynağı olan varlık dağıtımı üzerinde daha fazla esneklik ve kontrol sağlamaktadır. Bu hukuki reform, yabancı yatırımcılar için büyük bir endişeyi doğrudan gidermiş ve Dubai’nin uzun vadeli bir yatırım destinasyonu olarak cazibesini önemli ölçüde artırmıştır. Hükümetin, hukuki çerçevesini uluslararası yatırımcı beklentileriyle uyumlu hale getirme konusundaki proaktif yaklaşımını göstermekte, böylece hukuki kesinliği ve yatırımcı güvenini artırmaktadır. Bu adım, özellikle Müslüman olmayanlar için uzun vadeli yatırım ve oturumun önündeki önemli bir engeli kaldırarak Dubai’nin küresel bir merkez olarak konumunu daha da sağlamlaştırmaktadır.
    • Vasiyet Olmaması Durumunda: Vasiyet yoksa veya tüm varlıkları kapsamazsa, Şeriat Hukuku geleneksel olarak dağıtımı belirler. Vasiyeti olmayan Müslüman olmayanlar için, son reformlar mirasın yarısının eşe, kalan yarısının ise çocuklar arasında eşit olarak (cinsiyet ayrımı olmaksızın) dağıtılacağını belirtir. Çocuk yoksa, yarısı ebeveynlere eşit olarak; eş, çocuk veya ebeveyn yoksa, kardeşler arasında eşit olarak dağıtılır.
    • Vasiyet Gereksinimleri: Yabancıların mülk dağıtımına ilişkin niyetlerini belirten bir vasiyet hazırlamaları şiddetle tavsiye edilir. Bu vasiyetin Şeriat Mahkemesi tarafından noter tasdikli olması ve Tapu Sicil Dairesi’ne kaydedilmesi gerekmektedir.
    • Alternatif Yapılar: Mülkü offshore bir şirket aracılığıyla sahiplenmek, Şeriat hukukunun uygulanmasını önlemenin alternatif bir yolu olabilir, çünkü mülkiyet şirket hisseleri aracılığıyla devredilir. Ancak, bu durum finansman zorlukları yaratabilir.
    • “Sağ Kalanın Hakkı” Yok: “Sağ kalanın hakkı” (mülkün doğrudan sağ kalan ortak sahibine geçmesi) kavramı BAE’de mevcut değildir; ortak sahipler aksi belirtilmedikçe mülkte eşit paylara sahiptir.

3. Karşılaştırmalı Analiz: Birleşik Krallık ve Dubai – Baş Başa Bir Yatırım İncelemesi

Bu bölüm, Birleşik Krallık ve Dubai piyasalarını temel yatırım kriterleri üzerinden doğrudan, yan yana karşılaştırarak önceki bölümlerdeki detaylı analizlerden yararlanacaktır. Kullanıcının sorusunun ana noktası burada ele alınacaktır.

3.1. Kira Getirileri ve Sermaye Değer Artışı: Doğrudan Bir Karşılaştırma

  • Kira Getirileri: Dubai, kira getirileri açısından Londra ve diğer büyük küresel şehirleri sürekli olarak geride bırakmaktadır. Dubai’de ortalama getiriler %5 ila %9 arasında değişmekte olup, Jumeirah Village Circle (JVC) veya Business Bay gibi bazı bölgelerde %9 veya daha fazlasına ulaşabilmekte, kısa dönem kiralamalar ise %11-12’ye kadar çıkabilmektedir. Buna karşılık, Londra’nın ortalama kira getirisi %4.3 civarındadır, ancak prime bölgelerde %2.5’e kadar düşmekte ve daha uygun fiyatlı yerlerde %5-5.5’e ulaşabilmektedir. Bu önemli fark, Dubai’deki bir mülkten elde edilen yıllık gelirin, Londra’daki benzer bir mülkünkinin gerçekçi olarak iki katı olabileceği anlamına gelmektedir.
  • Sermaye Değer Artışı: Londra piyasası istikrarı ve mütevazı, kademeli büyümesiyle bilinirken , Dubai’nin gayrimenkul piyasası “patlayıcı sermaye değer artışı” sergilemiştir. Başbakanlık ve lüks segmentler son iki yılda %40’ın üzerinde fiyat artışları yaşamıştır. Birleşik Krallık’taki emlak büyümesi, artan faiz oranları, daha sıkı düzenlemeler ve vergi reformlarının baskısıyla yavaşlamıştır. Dubai şu anda sürdürülebilir, çift haneli bir büyüme aşamasındadır , ve mülk değerleri Haziran 2025 itibarıyla yıllık yaklaşık %14 artmıştır.

Tablo 1: Temel Yatırım Metrikleri: Birleşik Krallık ve Dubai (2025 Görünümü)

MetrikBirleşik KrallıkDubai
Ortalama Mülk Fiyatı268.400 £ (Haziran 2025) ~760.000 $ (2025)
Ortalama Kira Getirisi%4.3 (ortalama), %2.5-%5.5 (bölgesel) %6-%10 (ortalama), %9-%12 (prime/kısa dönem)
Sermaye Değer Artışı (Yıllık Tahmin)+%1 (2025 tahmini) ~%14 (Haziran 2025’e kadar yıllık)
Piyasa İstikrar Görünümüİstikrarlı, satın alınabilirlik ile dengelenmiş Yüksek büyüme, balon riski yok
Ana Büyüme FaktörleriGüçlü kira talebi, ekonomik toparlanma Yabancı sermaye, turizm, stratejik planlar

3.2. Vergilendirme Rejimleri: Net Getirilere Etkisi

  • Dubai’nin Vergi Avantajı: Dubai, bireysel mülk yatırımcıları için son derece cazip bir vergi ortamı sunmaktadır; yıllık emlak vergisi, sermaye kazancı vergisi ve kira geliri vergisi bulunmamaktadır. Bu, Dubai’de brüt kira getirisinin, bireysel yatırımcılar için fiilen net getiri olduğu anlamına gelmektedir.
  • Birleşik Krallık’ın Vergi Yükü: Birleşik Krallık, yerleşik olmayan mülk yatırımcılarına çeşitli vergiler uygulamaktadır. Bunlar arasında konut alımlarında %2’lik Damga Vergisi (SDLT) ek ücreti , elden çıkarmada Sermaye Kazancı Vergisi (CGT) (bireyler için %18 veya %24) ve kira gelirinden alınan gelir vergisi bulunmaktadır. Bu vergiler, brüt rakamlara kıyasla net getirileri önemli ölçüde azaltarak ev sahiplerinin “kâr marjlarını daraltmaktadır”.
  • Çifte Vergilendirme Hususları: Dubai vergi muafiyetleri sunsa da, dünya genelindeki gelirlerini vergilendiren ülkelerden gelen yatırımcılar (örn. ABD vatandaşları) Dubai’deki mülklerinden elde ettikleri gelirleri yine de kendi vergi dairelerine bildirmek zorunda kalacaklardır. Ancak, Çifte Vergilendirme Anlaşmaları (DTAs) bu durumu hafifletebilir.

Yeni Tablo: Karşılaştırmalı Vergi Rejimleri: Birleşik Krallık ve Dubai (Yerleşik Olmayanlar İçin)

Vergi TürüBirleşik KrallıkDubai
Yıllık Emlak VergisiEvet (Belediye Vergisi) Hayır
Sermaye Kazancı VergisiEvet (%18/%24) Hayır
Kira Geliri VergisiEvet (NRLS geçerlidir) Hayır (bireyler için)
Damga Vergisi/Transfer ÜcretleriEvet (Standart + %2 ek ücret + %3 ek konut) Evet (%4 DLD Transfer Ücreti)
Yerel/Belediye ÜcretleriEvet (Belediye Vergisi) Evet (%5 Belediye Konut Ücreti)

3.3. Başlangıç Yatırım Maliyetleri ve Genel Satın Alınabilirlik

  • Birleşik Krallık Başlangıç Maliyetleri: Birleşik Krallık, %25 veya daha fazla tipik depozito gereksinimleri, önemli damga vergisi, yasal ücretler ve potansiyel yenileme maliyetleri ile daha yüksek bir başlangıç sermayesi gerektirmektedir. Yerleşik olmayan bir kişi için SDLT önemli olabilir (örneğin, 850.000 £’luk bir mülk için 49.500 £).
  • Dubai Başlangıç Maliyetleri: Dubai, tekrarlayan emlak vergileri açısından vergisiz olsa da, önemli peşin ücretleri vardır. Dubai Arazi Departmanı (DLD) devir ücreti mülk değerinin %4’üdür ve emlakçı ücretleri genellikle %2 + %5 KDV’dir. Ancak, genel olarak Dubai, diğer küresel şehirlere kıyasla “uygun fiyatlı gayrimenkul maliyetleri” sunmaktadır ve yatırımcıların Londra’daki maliyetin bir kısmına prime, lüks gayrimenkul edinmelerine olanak tanır. Örneğin, Dubai’deki bir mülk, Londra’dakinden %50-70 daha ucuz olabilir.

3.4. Oturum İzni ve Uzun Süreli Kalış Avantajları

  • Dubai’nin Doğrudan Yolu: Dubai, mülk yatırımı yoluyla oturum iznine doğrudan ve açık bir yol sunmaktadır. Minimum 750.000 AED (yaklaşık 204.000 ABD Doları) yatırım, 2 yıllık yenilenebilir bir oturum vizesi sağlayabilirken, 2.000.000 AED (yaklaşık 545.000 ABD Doları) 10 yıllık Altın Vize’ye yol açabilir. Bu, BAE’de yaşamak, çalışmak veya sık sık ziyaret etmek isteyenler için önemli bir avantajdır.
  • Birleşik Krallık’ın Doğrudan Yolu Yok: Buna karşılık, Birleşik Krallık’ta mülk satın almak, kalıcı oturum izni veya vatandaşlığa doğrudan bir yol sunmamaktadır. Yatırımcılar, diğer kriterlere dayalı ayrı vizelere başvurmak zorundadır.

3.5. Hukuki Kesinlik ve Anlaşmazlık Çözümü

  • Birleşik Krallık’ın Olgun Hukuk Sistemi: Birleşik Krallık, yüzyıllık emsallere sahip, uzun süredir yerleşik, istikrarlı bir hukuk sisteminden yararlanmakta ve mülkiyet hakları için güçlü anayasal korumalar sunmaktadır. Tapu devri süreci ve Tapu Sicili, anlaşmazlıklara ve dolandırıcılığa karşı sağlam koruma sağlamaktadır. Anlaşmazlık çözümü, dava ve alternatif yöntemlerin bir karışımını içerir ve profesyonel hukuki destek kolayca temin edilebilir.
  • Dubai’nin Gelişen Çerçevesi: Dubai’nin yabancı mülkiyetine ilişkin hukuki çerçevesi nispeten daha yenidir, ancak DLD ve RERA tarafından denetlenen oldukça şeffaf ve yatırımcı odaklıdır. Kira Anlaşmazlık Çözüm Merkezi (RDC), kira anlaşmazlıkları için uzmanlaşmış ve etkili bir yargı sistemi sunmaktadır. Hukuk sistemi sağlam olsa da, gelişimi miras gibi bazı alanlarda son zamanlarda önemli reformlar görmüştür.

3.6. Miras Planlaması Hususları

  • Birleşik Krallık Mirası: Birleşik Krallık’ta yerleşik olmayanların sahip olduğu mülkler, Birleşik Krallık miras vergisi kurallarına tabidir.
  • Dubai Mirası: Tarihsel olarak, Dubai’deki miras Şeriat Hukuku’na tabiydi, bu da Müslüman olmayanlar için karmaşık olabilirdi. Ancak, son reformlar (41 Sayılı Kanun, 2022), Müslüman olmayan gurbetçilerin uygun şekilde hazırlanmış ve tescil edilmiş bir vasiyet aracılığıyla kendi ülkelerinin miras yasalarını seçmelerine olanak tanımaktadır. Bu, miras planlamasını büyük ölçüde basitleştirmekte ve daha fazla kontrol sağlamaktadır, ancak süreci yönetmek için hukuki danışmanlık hala çok önemlidir.

4. Tavsiyeler ve Sonuç Çıkarımlar

Bu son bölüm, karşılaştırmalı analizi farklı yatırımcı profillerine ve hedeflerine göre uyarlanmış eyleme dönüştürülebilir tavsiyelere dönüştürecektir. Bu karmaşık piyasalarda durum tespiti ve profesyonel danışmanlık hizmetlerinin önemi vurgulanacaktır.

Birleşik Krallık ve Dubai arasındaki yatırım seçimi, bir yatırımcının özel hedeflerine, risk toleransına ve uzun vadeli vizyonuna bağlıdır. Her iki pazarın da kendine özgü avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır.

  • Gelir Odaklı Yatırımcılar İçin: Dubai’nin daha yüksek net kira getirileri (%6-10’a karşı BK’nın %2.5-5.5’i) ve kira gelirinde vergi olmaması , pasif geliri maksimize etmek isteyenler için daha cazip bir seçim olmasını sağlamaktadır. Dubai’deki vergisiz ortam, yatırımcıların brüt getiri olarak gördükleri miktarı büyük ölçüde net getiri olarak ceplerine koymalarına olanak tanır.
  • Sermaye Büyümesi Odaklı Yatırımcılar İçin: Dubai’nin “patlayıcı sermaye değer artışı” (prime segmentlerde 2 yılda %40’ın üzerinde) ve mevcut çift haneli büyümesi , daha yüksek potansiyel sunmakla birlikte, doğal piyasa oynaklığı risklerini de beraberinde getirir. Birleşik Krallık ise bölgesel farklılıklar gösterse de daha mütevazı ancak tutarlı uzun vadeli değer artışı sunmaktadır.
  • Oturum İzni/Yaşam Tarzı Avantajları Arayan Yatırımcılar İçin: Dubai, mülk yatırımı yoluyla doğrudan oturum izni yolları (2 yıllık ve 10 yıllık vizeler) sunmakta olup, yüksek bir yaşam standardı ve güvenlik ile birleşmektedir. Birleşik Krallık ise mülk satın alma yoluyla oturum izni sağlamamaktadır. Dubai’nin oturum programları ve yaşam tarzı cazibesi, piyasaya sadece finansal getiri arayanlardan ziyade, uzun vadeli yerleşim ve stratejik küresel bir üs arayan daha geniş ve istikrarlı bir talep havuzu çekmektedir. Bu, gurbetçi nüfusun potansiyel geçici doğasıyla ilişkili riski azaltmakta ve özellikle lüks ve off-plan segmentlerde sürekli talebe katkıda bulunmaktadır.
  • Riskten Kaçınan Yatırımcılar İçin: Birleşik Krallık’ın yerleşik hukuk sistemi ve tarihsel istikrarı, daha düşük getiriler ve daha yüksek vergi yüklerine rağmen daha cazip olabilir. Birleşik Krallık piyasası, istikrar sunsa da, karmaşık ve gelişen düzenleyici ortam nedeniyle daha yüksek düzeyde aktif yönetim veya profesyonel hizmetlere bağımlılık gerektirmektedir. Yerleşik olmayanlar için önemli vergi yükü, brüt kira getirileri ve sermaye kazançlarının net olarak önemli ölçüde azalması anlamına gelir. Dubai’nin hızlı büyümesi ise çekici olsa da, piyasa oynaklığı ve potansiyel aşırı arz risklerini taşır.

Her iki pazarda da yatırım yaparken kapsamlı durum tespiti kritik öneme sahiptir. Bu, piyasa araştırmasını, mülk araştırmalarını (Birleşik Krallık’ta) ve geliştirici itibar kontrollerini (Dubai’de, özellikle off-plan için) içerir. Yerel emlak acenteleri (Dubai’de RERA kayıtlı) , vergi uzmanları (özellikle sınır ötesi etkiler ve DTAlar için) ve hukuk profesyonelleri (tapu devri, vasiyetler ve anlaşmazlık çözümü için) ile çalışmak, karmaşık düzenlemelerde yol almak ve getirileri maksimize etmek için esastır.

Sonuç olarak, Birleşik Krallık olgun, istikrarlı bir piyasa sunarken, öngörülebilir (ancak daha düşük) getiriler ve sağlam bir hukuk sistemi ile karakterizedir. Dubai ise üstün net getiriler ve oturum izni teşvikleri ile dinamik, yüksek büyüme gösteren bir ortam sunar ve proaktif bir hükümet ve gelişen bir hukuki çerçeve ile desteklenmektedir. Her iki pazar da yatırım potansiyellerini açığa çıkarmak için kendilerine özgü özelliklerinin sofistike bir şekilde anlaşılmasını gerektirmektedir.

Related Posts